Puslu bir Galler sabahında yağmur toprağı ıslatırken, altıpatların boş kovan yuvalarına kurşunlar yavaş yavaş sürülmeye başlar. Etrafın rahatsız edici sakinliği bir an olsun ürkütmemiş gözükse de az sonra her şeyin çok farklı olacağından emindir. Sevdiğin için bir kurşun yer misin?
Derinden bir keman sesi kulaklarını doldurur ve cevap gözlerindeki yaşı yağmura karıştırır, ağlamıyordur artık, yağmura eşlik ediyordur yalnızca. Elinden geldiğince, keman sesi hafifleyip sessizlik geri dönünce Galler'deki puslu sabah büyük bir gürültüyle yarılır!
Kurşun gibi patlar kulaklarımızda "Her Voice Resides" Bullet For My Valentine müziğine teslim olduğumuz anda! Sevdiğinizin aslında, o aradığınız kişi olmadığı gerçeği tokat gibi yüzünüze vururken Matt Tuck'ın yırtıcı vokalleri ve kurşun gibi delip geçen müzik inen tokadın sizi paramparça edeceğini garantiler!
Yetmiyor, durdurak bilmiyor, kurşun tek delik açmakla kalmıyor, vücudunuzda bir oraya bir buraya savuruyor kendisini. "4 Words [To Choke Upon]"da ihanet, kurşunlar hiç tükenmeyecekmiş gibi ateşliyor sizi, aldatılma hissinin hüznünden çok nefretini besliyor, şarkıdaki anlık tempo düşüşleri sertlikten taviz vermek yerine yeni kurşunlar dolduruyor. Tam siz kurtulduk derken kurşunlar yeniden yağmaya başlıyor üzerinize. İhaneti sindiremeden "Tears Don't Fall" az önce çektiğimizi çektirdiklerimizden bahsediyor bize, aldattığımız, aldatıldığını bilemeden tüm masumiyetiyle yanımızda uyuyan güzelliğin yavaş yavaş içimize işleyen pişmanlığı nasıl beslediğini utanç içinde anlatıyor. Göz yaşlarının yeri sarsarak etrafımıza düştüğünü düşlüyoruz, pişmanlık kramp oluyor, pişmanlık Matt'in sesine bürünüyor ve bizi olduğumuz yere çiviliyor. Her tel bir kurşun ve Bullet For My Valentine favori silahı gitarları melodi çatışmalarıyla üzerimize ateşlemeye devam ediyor.
"Suffocating Under Words of Sorrow" şarkısıyla, solodan sonra dört genç adamın yanıbaşımızda parlak silahlarıyla dikilerek bize gülümsediklerini gördüğümüze sevinmeli miyiz, yoksa üzülmeli mi?
Ve henüz yere düşmemiş dayanıklı rakipler için de gizli bir silahı var BFMV'nin! Gecenin karanlığında kırdığınız kalp sizi takibe koyulur mu diye düşündünüz mü hiç? Peki hep sağlam, dirayetli, vakur ifadenizle övündüğünüz anlarda ensenizde hissettiğiniz soğuk nefesin sizi nasıl bir kuvvetle yere yapıştırabileceğini düşündünüz mü hiç? "Hit The Floor" o kadar organik bir şarkı ki Matt Tuck silahları bırakıp çıplak elleriyle sizi yerle yeksan eyliyor.
Galler'de sokaklarda koşmaya başlıyoruz, nefret ettiğimiz her şey etrafımızda düşmemiz, kaybetmemiz için bizi itip kakarken biz sadece koşuyoruz. Puslu bir Galler sabahında bir tepede yapayalnızken, etrafımızda onlardan hiçbiri yokken elimizdeki demir yığınına çekingen bir bakış atıyoruz ama bu çekingenlik bir anda yerini cesarete bırakıyor, yağmur damlaları bizi döverken Galler'den tüm dünyaya haykırıyoruz "All These Things I Hate Revolve Around Me"!!!
Demiştim ya, Bullet For My Valentine'ın en iyi kullandığı silahı altı telli ve "Hand Of Blood"ın ilk saniyesinden itibaren altı telden tonla kurşun saçılıyor! Pek çoğu bize, pek azı sevdiğimize… Ne de olsa onun için kurşun yemeye çoktan karar vermişiz. Matt Tuck enerji haykırıyor mikrofona, kurşunlar sanki ayaklarımıza doğru nişan alınmışcasına dans etmeye başlıyoruz, o kadar keyifli melodiler akıyor ki o anda her yer dans pisti, tüm kurşunlar ayaklarımızın dibine saçılıyor ve Matt Tuck'ın her kelimesiyle daha da coşuyoruz, dans hiç bitmiyor!
409 numaralı odada bir ihanet, 409 numaralı odada kalbimiz daha kırıklarını toparlayamadan tekrar tuzla buz... Bullet For My Valentine abilerinden aldığı Ada'lı terbiyesini kurşunlarıyla 409 numaralı odanın duvarlarına "I LOVED YOU, YOU HURT ME BAD" yazarken tüm şahitlerinin kulaklarına cömertçe sergiliyor!
"The Poison" Ada'lı terbiyesinin nasıl hoşçakal dedirttiğine güzel bir örnek, Bullet For My Valentine adeta her kurşununun üzerine yetenek kazınmış bir grup olduğunu siz zehirinin farkında olmadan müptelası haline dönüşüverdiğinizde çapkın bir gülümseme ve kısık gözlerle damgalıyor!
Silah arkadaşlığı, hiçbir şeye benzemez! Gidenlerden yalnızca ölenler unutulmaz. "10 Years" Matt'in yazdığı en kişisel şarkı, sıktığı en sağlam kurşun, gökyüzüne, ölen arkadaşı şimdiki başarısını cennetten izlesin diye...
İnancını sorgulayan herkes bir cevap beklerken, kendini dinleyenler göz yaşlarının boşuna olduğunu er geç öğrenirler! Matt tannrıdan mucize beklemektense ipleri eline alıyor ve hayatın kişinin kendi cesareti ve aklıyla yola girebileceğini kulağımıza fısıldarken Bullet For My Valentine boşa giden her yaş için havayı yakıp geçen, rüzgarından melodiler dökülen kurşunlar ateşliyor tüm dogmalara!
Aşk her zaman adil değil, sevdiğiniz her insan aslında size karşılık vermez. Gizli gizliye kuyunuz kazıldığında en iyisi bir kurşun da o sahte sevgiye, sevgiliye ayırmaktır! Matt uyandığını, gerçekleri gördüğünü mikrofona haykırırken "Spit You Out" fırlatıp atıyor içinizdeki sevgiyi, belki kurşundan da süratli bir hızla.
"The End" albümü kapatırken biten kurşunların yerini pişmanlıklar, haplar, göz yaşları alıyor. Matt en özel sırlarını haykırırken Bullet For My Valentine bir sonraki sefer için görkemli bir hoşçakal bırakıyor bize, yepyeni kurşunlarla geri dönmek üzere..