Lake of Tears, 1992 yılında, İsveç'te, Carnal Eruption'dan Daniel Brennare, Jonas Eriksson ve Michael Larsson ile Forsaken Greaf'ten Johan Oudhuis'in bir araya gelmesi ile oluştu.
İlk demolarını 1993 baharında kaydettiler. Black Mark Production etiketiyle çıkan çalışma, ilk kayıtları olmasına rağmen ilgi uyandırdı. İsimlerini yavaş yavaş kitlelere duyurmak için yapacakları ilk albümleri olan "Greater Art", Stockholm'ün Sunlight stüdyolarında, yapımcılığını Tomas Skogsberg ve Mathias Lodmalm'ın üstlenmesiyle kaydedildi. Bilhassa "Upon The Highest Mountain" ile büyük bir kitlenin saygınlığını kazandılar.
Grup, 1995 yılında yeniden stüdyoya girdi. Bu kez "Headstones" albümü için adresleri, Ljusne'daki Wavestation Stüdyoları idi. Morgana Lefay'den tanıdığımız Ulf Petersson'ın yapımcılığını üstlendiği albümün kaydı 1 ayda tamamlandı. "Headstones", Lake of Tears'ın hiç tartışmasız çıkış dönemini yansıtıyordu. Ve hala grubun en sevilen albümü olarak kimi çevrelerde isminden sıkça söz ettiriyor.
1995 ve 1996 yılları süresince grup, çeşitli Avrupa turnelerine katıldı ve bu süreç boyunca Vader, Tiamat, Crematory, Edge of Sanity, Savatage, Rage ve The Gathering gibi gruplarla birlikte çalma şansı buldu. Hemen ardından yine 1996 yılında gitarist Jonas Eriksson ile yollarını ayırdılar. Lake of Tears, 3. albümü olan "A Crimson Cosmos"u Ocak 1997'de yine Stockholm'un Soundtrade stüdyolarında kaydetti. Teknik anlamda bu kez yanlarında Ronny Lahti vardı. Özellikle "Devil's Dinner", "Lady Rosenred" ve "Raistlind And The Rose" gibi, isimlerinin büyümesinde büyük pay sahibiolan parçalar, bu albümün temelini oluşturuyordu. "A Crimson Cosmos"un kaydının hemen ardından gitarist Ulrik Lindblom gruba dahil oldu. Bu gelişmeyi takiben Lake of Tears, ardı ardına 3 turne gerçekleştirdi. Bunlardan ilki Heavenwood ve Theatre of Tragedy ile birlikteydi. İkincisi ise metal camiasının kutsal ismi olarak gösterilen Wacken Open Air oldu. Yerel grupların dışında; Tank, Raven, Hammerfall ve Virgin Steele ile birliktelerdi bu kez.
Ardından 1997'nin sonbaharında Avrupa'nın, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İtalya, İsviçre ve Avusturya gibi ülkelerini kapsayan "Out Of The Dark" festivallerinde Crematory, Therion, Dark ve Graveworm ile birlikte çaldılar. Tüm bu konserlerin hemen ardından gitarist Ulrik, ailesel bazı problemler yüzünden grupla yollarını ayırmak zorunda kaldı.
1999 Haziran'ında Lake of Tears yüzünü yeniden gösterdi. Almanya'da, akustik zenginliğiyle dikkat çeken 4. stüdyo albümleri "Forever Autumn"u kaydettiler. "So Fell Autumn Rain", "Pagan Wish", "Come Night I Reign" and "Demon You / Lilly Ann" türünde parçalar, Lake of Tears için bir dönüm noktasıydı belki de...
Tüm bu gelişmelerin ardından tam hakettikleri yeri almışlar derken, bir anda kendilerini çektiler ve dağıldıklarını duyurdular. Tüm hayranları tarafından üzüntüyle karşılanan bu haber, kalıcılığını en fazla 2 sene koruyabildi. 2002 yılında toplanan grup, yeniden doğuşu müjdelercesine apayrı bir tarz ve yeni bir albümle dinleyicilerine ulaştı: "The Neonai"...
Değişimlerine bir yenisi eklenmişti fakat değişmeyen tek bir şey vardı. Hüznün ta kendisi...